بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَءُنزِلَ عَلَيْهِ ٱلذِّكْرُ مِنۢ بَيْنِنَاۚ بَلْ هُمْ فِى شَكٍّ مِّن ذِكْرِىۖ بَل لَّمَّا يَذُوقُواْ عَذَابِ ٨

O zikr aramızdan ona mı indirilmiş? doğrusu onlar benim zikrimden bir kuşkulu şekk içindeler, doğrusu henüz azâbımı tatmadılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَمْ عِندَهُمْ خَزَآئِنُ رَحْمَةِ رَبِّكَ ٱلْعَزِيزِ ٱلْوَهَّابِ ٩

Yoksa sana onu veren Aziz vehhab Rabbi’nin rahmeti hazîneleri onların yanında mı?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَمْ لَهُم مُّلْكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَاۖ فَلْيَرْتَقُواْ فِى ٱلْأَسْبَٰبِ ١٠

Yoksa onların mı bütün o göklerin, yerin ve aralarındakilerin mülkü? Öyle ise haydi esbab içinde üstüne çıksınlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

جُندٌ مَّا هُنَالِكَ مَهْزُومٌ مِّنَ ٱلْأَحْزَابِ ١١

Onlar burada Ahzab döküntüsünden (muhtelif partilerden) bozuk bir ordu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَعَادٌ وَفِرْعَوْنُ ذُو ٱلْأَوْتَادِ ١٢

Onlardan evvel tekzib etmişti Nuh kavmi ve Âd ve o kazıkların sahibi Firavun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَثَمُودُ وَقَوْمُ لُوطٍ وَأَصْحَٰبُ لْـَٔيْكَةِۚ أُوْلَٰٓئِكَ ٱلْأَحْزَابُ ١٣

Ve Semûd ve kavmi Lût ve eykeliler, bunlar işte o ahzab.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِن كُلٌّ إِلَّا كَذَّبَ ٱلرُّسُلَ فَحَقَّ عِقَابِ ١٤

Başka değil, hepsi gönderilen elçileri (Resulleri) tekzib etti de öyle hak oldu azâbım.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا يَنظُرُ هَٰٓؤُلَآءِ إِلَّا صَيْحَةً وَٰحِدَةً مَّا لَهَا مِن فَوَاقٍ ١٥

Onlar da başka değil, bir tek sayhaya bakıyorlar öyle ki ona hık yok.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَالُواْ رَبَّنَا عَجِّل لَّنَا قِطَّنَا قَبْلَ يَوْمِ ٱلْحِسَابِ ١٦

Bir de Ya Rabbenâ bizim pusulamızı hesap gününden evvel acele verdediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱذْكُرْ عَبْدَنَا دَاوُۥدَ ذَا ٱلْأَيْدِۖ إِنَّهُۥٓ أَوَّابٌ ١٧

Şimdi sen onların dediklerine sabret de kuvvetli kulumuz Davud’u an, çünkü o çok tecri yapar (evvab) idi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّا سَخَّرْنَا ٱلْجِبَالَ مَعَهُۥ يُسَبِّحْنَ بِٱلْعَشِىِّ وَٱلْإِشْرَاقِ ١٨

Çünkü biz onun maıyyetinde dağları müsahhar kılmıştık: tesbih ederlerdi akşamleyin ve işrak vakti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu